27 Aralık 2011 Salı

CANIM ERDAL EREN

Dün 13 Aralık 2010 du… tam 30 yıl önce bu ülkede 17 yaşında bir çocuk, yaşı büyütülerek asıldı, adı Erdal Eren… öldürülen asker, yakın menzilden bir kurşunla öldürülmüş, Erdal Eren se uzaktaymış o anda, yine de suçlu olduğu iddia edildi ve yaşı büyütülüp asıldı…

17 yaşımı düşünüyorum... Lisedeydim, matematik öğretmenimize sınıfça aşıktık, hocamızın adı Oğuz bey, soyadını unutmuşum, hayret…. Matematikte olağan üstü başarılar peşinde koşuyoruz, sınıfça yarışıyoruz kız, erkek….  çünkü hocamız çok yakışıklı, onun gözüne girmek hayattaki en büyük amacımız ….

Yazdığım şiirler sınıfta elden ele dolaşıyor, hiç biri yok elimde şimdi, kim bilir nerdeler ... nasıl olsa yazacaktım daha binlercesini …. Hiç te öyle olmadı ne yazık ki….  her şey bana ilham veriyordu, gördüğüm her çiçek, her böcek, her güzel insan... Böyle küçük şeylerden mutlu oluyorduk işte …
Sınıfça sinemaya gidiyoruz, basketbol turnuvaları, doğum günü kutlamaları, voleybol maçları filan….

İşte o günlerde ülkemde bir yerde Erdal Eren diye bir çocuk, masum olmasına rağmen asılmaya gidiyordu….

Canım Erdal Eren,
Yaşasaydın eğer benim yaşımda olacaktın… haydi o güzel ince boynuna kıydılar, peki ya annene nasıl kıydılar?
Anneni kim teselli etti, annen hala yaşıyor mu ?  bunu düşünüyorum….
Anneyim çünkü ve düşündükçe en çok annene üzülüyorum ….
Senden sonra ne yaptı ,
Kimi okşadı,
Ne yemek pişirdi ,
Nasıl uyudu, nerelere gitti merak ediyorum ….          


14 Aralık 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder