26 Aralık 2011 Pazartesi

BİZ KADIN OLMAKTAN MUTLUYUZ

Karanlık kalpliler her fırsatı sonuna kadar değerlendirmeyi çok iyi bilirler, sürekli pusudadırlar, her türlü aydınlığa, sevgiye kapalıdırlar. Sizin en masumca söylenmiş sözleriniz onların mantık süzgecinden geçerken türlü pisliklere bulaşarak geçer ve öyle bir sonuç çıkarırlar ki akıllara zarar verir. Maalesef bu tür insanların ıslah olması mümkün değildir. Yaşamları boyunca negatif enerji yüklendikleri için ne eğitim paklar bunları, ne gezmek, ne görmek...  

TBMM de kadın milletvekillerinin pantolon giymesi tartışılırken Vakit gazetesi yazarı Nusret Çiçek öyle sözler sarfetti ki aslında ne kadar zavallı, ümitsiz, insan olmaktan uzak olduğunu da ortaya koydu. Ne dedi bakalım : “Sokaklarda dar pantolon giyen kadın popolarındaki iğrençlik Meclis e taşınmış olacak.” Buyurun bakalım, neresinden tutup ne demeli ?

Aydın insan, insanları kadın ve erkek diye ayırmaz. İnsanı insan olduğu için sever ve sayar, insanlık için çalışır, kendini evrenin bir parçası olarak görür, kimseden üstün görmez. Maalesef aydın olmak için emek vermek gerekir okumak, araştırmak, düşünmek, ön yargılardan kurtulmak, yorulmak, çalışıp didinmek gerekir. Oysa bu tür akıldışı fikirler edinmek için insanın duyduğu her şeye inanması, etrafta gördüğü resimleri kendi dünya görüşüne göre anlamlandırması, hiç yorulmadan okumadan aptalca sözlere kulak vermesi yeterlidir. Bu şerefsizler her seferinde bir adım daha ileri gidip bizi kafalarındaki şablon kadınlara ve o düzenin savunucusu insanlara dönüştürmeye, korkutmaya çalışıyorlar.

Madem ki Tanrı ya inandıklarını söylüyorlar, Tanrı nın yarattığı bir şeye nasıl iğrenç dersiniz ? Eğer iğrenç buluyorsanız Tanrı ya nasıl inanıyorsunuz, neden bakıyorsunuz? madem ki kadınlar iğrençtir neden kadınlarla beraber olup çoğalıyorsunuz ? Siz hiç poposuz kadın ya da erkek gördünüz mü ?

Bence iğrençlik, dünyadaki güzelliklere bile iğrenç diyen sizin o küçük beyinlerinizin karanlığındadır, gece gündüz etrafa yaydığınız düşmanca duygularınız, iyi ile kötüyü sürekli karıştırıp toplumu hızla ayrıştırma çabanızdır. Vasıfsız bir insanın bile sarf etmeyeceği bu sözlerin bir gazete yazarına ait olması büyük bir talihsizliktir. Sıkı dur ve dinle hayasız !   

Evet popolarımız var ve bundan mutluyuz, evet göğüslerimiz var ve bundan da mutluyuz, evet erkeklere bedensel olarak benzemiyoruz naifiz ama gücün eğitimde ve akılda olduğunun farkındayız. Bu yüzden eğitimle güçlenip kendi hayatımızı başkalarına muhtaç olmadan kazanabiliyor ve çocuklarımıza gerekli eğitimi vererek onların da kendi ayakları üzerinde durmaları için elimizden geleni yapıyoruz, bundan da mutluyuz, evet çatalımız var bundan da mutluyuz, çünkü biz kadınız ve hatta dişiyiz. Tanrı nın bize bahşettiği, bizi kadın yapan her uzvumuzla son derece barışığız, vakti gelince kendi seçtiğimiz ve sevdiğimiz bir erkekle yatmaktan, onunla mutluluğumuzu çoğaltacak bebeleri dünyaya getirmekten, doğurganlığımızdan da mutluyuz.
 
Ne yaparsanız yapın hiçbir deliğe kaçmayacağız, sizin bize dayatacağınız  bir dünyanın değil, kadın ve erkeğin omuz omuza çalıştığı, bilimin ve aklın egemen olduğu bir dünya kurma peşindeyiz. Bağımsız, özgür ve onurlu bir hayatı düşleyeceğiz. O hayat ki bizden iğrenecek kafalarla değil bizimle olmaktan onur duyacak erkeklerle güzel dünyalar yaratacağımıza inanıyoruz.

Dünya durdukça dünyadaki güzellikleri alnımızın teriyle kazanmaya devam edeceğiz, güzel çocuklar doğurup yetiştireceğiz ve güzele güzel, çirkine çirkin, doğruya doğru, eğriye eğri diyecek kadar cesur olacağız, hiçbir koşul altında sizin gibi iki yüzlü sahtekar olmayacak, ruhumuzu satmayacağız...  

24 Ekim 2011


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder