29 Aralık 2011 Perşembe

SANAT BU İŞE YARAR

                          
Bu günkü Doğan Hızlan ın yazısından küçük bir alıntı yapıyorum:
             
Ünlü Fransız ressamı Fernand Leger, Renault fabrikasına bir öneride bulunuyor. İşçi yemekhanesine bir resmini koymaları için. O sırada ressam, işçi resimleri yapıyor.

Yönetim bu öneriyi benimsiyor, yemekhaneye bir resmini asıyorlar. Yemek yiyen işçilerden buna dair tek bir yorum, görüş alamıyorlar. Yönetim bunu ilgisizlik sayıp, resmi duvardan indiriyor. O gün yemekhaneye gelen bütün işçiler, nereye götürdünüz bu resmi diye tepki gösteriyorlar. Ve resim yeniden duvara asılıyor.
             
Ailece uzun yolculuklar yaptığımızda Vivaldi veya Mozart eşliğinde yollar kat etmeyi çok severim. Arabanın arka koltuğunda bir kız ve bir erkek çocuklarım vardı hep. Yol boyunca ikisinden de ses çıkmaz, sanırım müziği dinlerlerdi. Artık uzaklardalar, dün kızım bana bir mail adresi göndermiş, tıkladım, Vivaldi nin dört mevsimi.... dinledikçe mutlu oluyorum, onu arka koltuktaymış gibi hissediyorum .... küçük bir not düşmüş:
             
“Annecim sokakta yürürken genç bir delikanlı keman çalıyordu, kulak verdim “Vivaldi nin dört mevsimi” durup dinledim, yolculuklarımız geldi aklıma. Sen ısrarla bu müziği dinlerdin, meğerse ne güzel bir müzikmiş bu ..... sabahtan beri kulaklarımda çalınıyor, odama geldim, internetten buldum seninle paylaşayım dedim”
             
Ben de sizinle paylaşmak istiyorum, insan ne ekerse onu biçermiş gerçekten ....
             
            
20 Eylül 2011



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder